• info@dialysisrenal.com
  • 02427422021
Faydalı Bilgiler | Renal Manavgat Diyaliz Merkezi

Hemodiyaliz, böbrek yetersizliği nedeniyle vücutta birikmiş olan üre, kreatinin, potasyum, fosfor gibi çeşitli zararlı ürünlerin ve suyun , vücut dışında yer alan yarı geçirgen bir membran (zar) yardımıyla, kandan temizlenmesi işlemidir.

Diyaliz hastalarında vücudun su dengesi; tuz ve su tüketimi, varsa idrar miktarı, hemodiyaliz sırasında makine yardımıyla vücuttan su uzaklaştırılması ile sağlanır. Fazla tuz ve su alımı vücutta bunların birikmesine , dolayısıyla kan basıncının yükselmesine ve kalbin iş yükünün artmasına neden olur.

Kuru ağırlık ise vücudun dengede olduğu, sıvı fazlalığı bulguları olan yüksek tansiyon, şişlik, nefes darlığı gibi bulguların olmadığı, kilonun daha fazla azaltılması durumunda ise kan basıncının düştüğü, halsizlik, kramp gibi bulguların geliştiği ağırlıktır.

İki diyaliz arasında fazla kilo alınması gerçek kuru ağırlığa ulaşılmasını zorlaştırır. Bu nedenle günlük tuz tüketimi 5 gramı aşmamalıdır. Diyalizler arasında kilo artışı vücut ağırlığının %3’ünden fazla olmamalı yani yaklaşık günlük bir kilogramdan fazla olmamalıdır.

Diyalize yeni başlayan hastalarda sıvı fazlalığı daha belirgin olabilir ve özellikle kalp hastalığı da varsa diyalizler sırasında fazla suyun uzaklaştırılmasının yavaş yapılması gerekebilir.

Kuru ağırlık kişinin kilo kaybetmesi veya kilo alması nedeniyle değişkendir. Kuru ağırlık değerlendirmesi pratikte kan basıncı değeri ve sıvı fazlalığı veya azalmasına ait bulguların olup olmamasına göre değerlendirilir. Aşırı sıvı çekilmesi ve kuru ağırlığın altına düşülmesi sadece kramp, halsizlik gibi şikayetlere yol açmaz, aynı zamanda fistülün tıkanmasına da neden olabilir. Bu nedenle hastaların da kilolarını takip ederek, yakınmalarını diyaliz ekibiyle paylaşmaları son derece önemlidir.

Hemodiyaliz hastalarında hipertansiyonun en önemli nedeni sıvı fazlalığıdır ve gerçek kuru ağırlığına ulaşılan hastaların pek çoğunda ilave tansiyon ilacı kullanımı gereksinimi ortadan kalkmaktadır

Böbrekler idrar üretirler.İdrar üretirken

-Vücuttaki tuz ve su dengesini düzenler.

-Kandaki mineral seviyelerini korur.

-Vücudun dokularından tüm atık ürünlerinin atılmasını sağlar

 

Böbrekler idrar üretimine ilave olarak

-Yapısındaki özel hücreler vasıtasıyla oksijen seviyesini algılar ve kanda daha fazla oksijen taşımak için alyuvarları arttırmak gerektiğinde kemik iliğine bir mesaj gönderip ( Eritropoietin isimli bir hormon ile ) kan alyuvar yapımını kontrol ederler.

-Böbrekler inaktif D vitaminini aktif hale getirerek kandaki kalsiyum seviyesini düzenler.Böylece kemik yapısının korunmasını temin ederler.

-Böbrekler, kalp ve kan damarlarından oluşan ve vücudun her yerine ulaşan dolaşım sisteminin önemli bir parçasıdır , bu sayede de vücuttaki su ve tuz dengesini kontrol ederek kan basıncını düzenlerler .

-Böbrek sorunları , özellikle kan basıncını arttırarak, vücudun her hangi bir yerindeki dolaşımı etkileyebilir. Kalp krizi, kalp yetmezliği ve inme muhtemel sonuçlardandır.

Değişik nedenlere bağlı olarak gelişen, böbreklerdeki kalıcı görev bozukluğuna kronik böbrek hastalığı adı verilir. Böbreğin görev yapmasındaki bozukluk sonucu:

1) Vücut su dengesi

2) Zararlı maddelerin atılımı ve tuz dengesi

3) Kan basıncının kontrolü

4) Kemiklerin sağlamlığı

5) Kırmızı kan hücrelerinin yapımı gibi önemli işlerde aksamalar meydana gelir.

Normal çalışan tek bir böbrek tüm bu görevlerin aksamadan yürümesi için yeterlidir. Kronik böbrek hastalığı belirtilerinin meydana gelebilmesi için her iki böbreğin de çalışmasının bozulması gerekir.

Kronik Böbrek Hastalığı Nasıl Tanınır?

Hastalığı erken dönemde tanımak zor olabilir. İlk belirtilerden biri idrarın yeterince yoğunlaştırılmaması sonucunda, yatmaya yakın saatlerde ve gece idrara kalkmaktır. Ancak bu çoğu kez gözden kaçan bir şikayettir. Hastalık ilerledikçe yüksek tansiyon, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı ve kusma, nefes darlığı, vücutta şişlik, uykusuzluk, kaşıntı gibi diğer organlardaki etkilenmelere bağlı şikayetler ortaya çıkabilir.

-Halsizlik

-İştahsızlık

-Kan basıncında yükselme

-Yüzde veya bacaklarda şişlik

-Gece idrar

 

Kronik böbrek hastalığında gelişen şikayetler çok çeşitli olup, değişik nedenlere bağlıdır. Şikayetlere yol açan bozukluklar:

-Kansızlık

-Vücutta asit birikimi

-Su fazlalığı,

-Proteinlerin yıkımı sonucunda gelişen artık ürünlerin birikimi

-Beslenme bozukluğu,

-Böbrekten atılan artık ürünlerin atılamaması,

-Hormon dengesindeki bozukluklardır.

Telefon
WhatsApp